Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, “Türkiye'de Siyasal Sistem Sorunu” konulu söyleşisiyle 8. Kocaeli Kitap Fuarı’nda kitapseverlerle bir araya geldi.  Karamürsel Alp Salonu’nda gerçekleşen söyleşide Bekir Berat Özipek, geçmişten günümüze siyasal sistemin sorunlarına değindi. Özipek, “Kendimi bildim bileli Türkiye hep önemli bir süreçten geçiyor. Bu seçim çok önemli bu süreç çok önemli gibi. Şimdide başkanlık sistemini konuşuyoruz. Aslında Türkiye bir geçiş sürecinde” dedi.

BİR TOPLUM İÇİN 65-70 YIL GEÇİŞ SÜRECİ İÇİN NORMAL
Özellikle gençlerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Özipek, geçiş sürecinin yeni bir şey olmadığını söyledi. Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, “Bir insan için geçiş süreci bir iki sene olabilir. Bir toplum için 65-70 yıl geçiş süreci normaldir. Acaba sistem nasıl olacak Amerika tipi mi veya Türk tipi mi veya başka bir model mi olacak birlikte göreceğiz.  Bizim sorunlarımız ne yeni nede başkanlık sistemiyle ilgili. Yaklaşık 70 yıllık bir geçiş sürecinden bahsediyoruz” şeklinde konuştu.

SİSTEM 10 YILDA BİR MÜDAHALELERLE KESİNTİYE UĞRADI
‘’İlk sorunumuz, siyasal sistemin sosyo-ekonomik sistemin yapısı durumu ile ilgili’’ diyen Özipek, “İkinci ve bugün konuştuğumuz sorun hükümet sistemi. Türkiye toplumu asker ve sivil bürokrasi, devletçi sermaye ve eşraftan oluşan üçlü bir saç ayağı üzerine oturan bir egemenlik ilişkisi vardı. Biz 1950 yılında Demokrat Parti’yle çok partili hayata döndüğümüzde otomatik olarak demokratik sisteme geçmedik. Sistem 10 yılda bir müdahalelerle kesintiye uğrasa da kenara itilenler tekrar sistem içine girmeyi başardılar. Asıl kavga belli bir kesimin imtiyazlı olduğu sistemden herkesin eşit olduğu herhangi bir demokratik ülkede olduğu gibi seçimle iktidarın el değiştirdiği ve her hangi bir yapının imtiyazlı olmadığı bir yapıya geçiş” dedi. 

SINIFLAR ARASI KAVGA OSMANLI’DAN BERİ VAR
Siyasal düzeyde Kemalizm ve Liberalizm karşıtlığı üzerinden yapılan bir tartışma var olduğunu aktaran Prof. Dr. Bekir Berat Özipek,  “Bu tartışmanın başka bir görünümü seçkinlerle kitle arasında yaşanan çatışma. Kapıkulu sınıfı ile Reaya sınıfı arasındaki eski kavganın devam etmesi. Başka bir yanı atanmışlarla seçilmişlerin kavgası. Şimdide yeni bir aşamanın içindeyiz. Mevcut sistemin bazı önemli mevzileri geriletilmiş durumda.  Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Meclisten rol çalan, bürokratik vesayet kurumları gibi davranmıyorlar. Ordu da Anayasal sınırlarına çekilmiş durumda. 
Vesayet Sisteminin gerilediği daha demokratik taleplerin ön plana çıktığı bir dönemi yaşıyoruz” dedi.

YETKİ VE SORUMLULUK DENGESİ İYİ DEĞİL
Sivil anayasayı bu dönemde tartışıyoruz diyen Özipek, “Aynı şekilde hükümet sistemini de tartışıyoruz. Değişim ve dönüşüm talebinde bulunanların daha avantajlı olduğu bir dönemdeyiz. Bu yeni bir durum. Türkiye’de daha önce elimizdeki yarım demokratik hakları koruma çabası içerisindeyken artık daha fazla demokratik hak talep eder pozisyondayız. Türkiye’de değişim ve dönüşümü sağlayacak temel siyasi aktörün moral ya da demokratik üstünlüğünün eskisi kadar belirgin olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Türkiye’deki hükümet sitemi sorunu sosyo politik sistem sorunu kadar önemli. Bir taraftan eski klasik parlamenter sisteme uymayan bir model var. Bir taraftan da başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine uygun değil. Yetki ve sorumluluk dengesi iyi değil. Bir biriyle çok iyi ve uyumlu çalışacak iki kişi arasında sorun çıkarmaya elverişli” şeklinde konuştu.