Kocaeli Dilovası'nda yol yapım projesinde çalışan işçilere, hiçbir tehlikeden bahsedilmeden kendileri ve çevre halkı için ölümcül olabilecek kazı yaptırılıyor.Çalışmanın yürütüldüğü alan, yerel halkın 'İzocam Tepesi' olarak adlandırdığı 12 bin metrekareye yayılan, kanuna aykırı bir şekilde alana terk edilmiş tonlarca yalıtım malzemesi ile tehlikeli asbest içeren enkaz barındırıyor.

Söz konusu kaçak atık tepesi ve barındırdığı riskler 2019 yılında The Black Sea ve Medyascope tarafından ortaya çıkarılmıştı. Şimdi o alanda, zararlı maddelerin bertarafına yönelik hiçbir çalışma olmadan yol yapım çalışması sürdürülüyor. The Black Sea, geçtiğimiz mart ayında alanı tekrar ziyaret etti.

Yaşanan hadiseler sonrası DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu Üyesi olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'ye yazılı olarak cevaplandırması istemiyle bir soru önergesi verdi.

İşte Koca'nın o soru önergesi;


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA

Aşağıdaki sorularımın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet ÖZHASEKİ tarafından Anayasa'nın 98. ve TBMM içtüzüğünün 96. ile 99. Maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.


Basına yansıyan haberlere göre Kocaeli ilimizin Dilovası ilçesinde yeni başlayan bir yol çalışmasında bölgede 30 küsur yıldır göz yumulan bir kaçak atık tepesinin kazıldığı belirtilmiştir. Söz konusu alanın endüstriyel atıklarla en az 30 yıldır yasa dışı bir şekilde kirletildiği, yapılan laboratuvar testlerinde biriken atıkların bina izolasyonlarında kullanılan cam yünü olduğu tespit edilmiştir. Uzmanlardan alınan bilgiye göre söz konusu bölgeden alınan numunelerin test edilmesiyle atık tepesinde krosidolit, krizolit ve amosit olmak üzere üç tür asbest içeren elyaflı çimento tespit edilmiştir. The Black Sea adlı medya organının geçtiği habere göre yasadışı atık sahasının kaynağına ilişkin kanıtlar, Türkiye'nin ilk cam yünü yalıtım malzemeleri üreticisi ve 1965'te Dilovası'nda fabrika açan ilk şirketlerden biri olan Izocam'a işaret etmektedir.

Aynı haberde İzocam'ın bugün Fransız Saint-Gobain ve Kuveytli Alghanim Industries şirketlerine ait olduğu belirtilmiştir.

Söz konusu sivil toplum örgütünün eski şirket çalışanları ve yöre halkıyla gerçekleştirdiği görüşmede, şirketin fabrika atıklarını 1980'lerde düzenli olarak kasabanın tepelerine döktüğünü ifade etmişlerdir.


Gelinen aşamada söz konusu atık tepesinde yapılan yol çalışmasında atık tepesinin kazıldığı, atıkların içerisinde bulunduğu laboratuvar testleriyle kanıtlanan asbestli maddelerin havaya karıştığı, bölgede çalışan işçilerin ve yaşayan halkın sağlığıyla ilgili hiçbir önlem alınmadığı görülmektedir.

Bu bağlamda;
1. Dilovası'ndaki kaçak atık tepesinin varlığından bakanlığınızın haberi var mıdır?
2. 2019'da ortaya çıkarılan söz konusu asbestli tepe için aradan geçen beş yıllık zaman zarfında bakanlığınızın ne gibi çalışmaları olmuştur?
3. Söz konusu kaçak atık dökme faaliyetiyle ilgili bakanlığınızın bahsi geçen şirketlere bir yaptırımı olmuş mudur? Adi geçen şirketlerin aktif olarak atıklarını nerelere boşalttıklarına dair bir denetim yapılmakta mıdır?
4. Söz konusu tepede yapılan yol çalışmasında asbestin yayılmasına karşı alınmış bir önlem var mıdır? Ölümcül etkileri olduğu bilinen asbestin halk sağlığını tehdit etmeyecek bir şekilde bertaraf edilmesine yönelik bir çalışmanız olacak mıdır?