AK Parti'nin kritik kongresi ve kongre tarihi ile başlayalım istedim.
AK Parti ile 12 Eylül referandumunun 5. ve 12 Eylül darbesinin 35. yıl dönümüydü.
Ayrıca ülkemiz için 12 Eylül sadece askeri vesayetin bittiğini işaret etmiyor. Aynı zamanda Feto Terör örgütünün vesayetinin de ilk kıvılcımları oluyor.
Tarih 12 Eylül 2010'da askeri vesayetin yerle bir eden AK Parti'yi altın harflerle yazacakken son dört yılında 12 Eylül'den daha tehlikeli olan hükümetin tabiriyle paralel devlet vesayetini iş işten geçtikten sonra fark edilebilmiş olması.
......
Dün ki kongre tam bir AK Parti gövde gösterisiydi.
Partide farklı seslerin, sesleri kesildi.
Doğru bulmadığı şeyleri apaçık söyleyenlerin parti listesinden silindiğini gördüğümüz gündü 12 Eylül...
Nihat Ergün gibi...
Ama Kocaeli, 50 kişilik AK Parti MKYK listesine Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün'ü sokmayı da bildi.
Ülkemizin yararına olan tek şey aslında parti içi tartışmaların rafa kaldırılmasıydı.
Maalesef AK Parti'nin ağır topları bunu beceremedi.
Kabul edin yada etmeyin, 2001 yılındaki AK Parti ile şimdi ki AK Parti arasında dağlar kadar fark var.
İdealleri ve azimleri ile dikkatleri üzerine çeken AK Parti'de o eski heyecanların kalmadığını artık çok daha net görebiliyoruz.
Hatta AK Parti ruhuna sahip olmayan ne kadar kişi var ise partinin yönetiminde olmaya başladı bile.
Son olarak ucu açık bir şeyler söylemek istiyorum.
Kongreyi takip ederken AK Parti için Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini bir kez daha çok iyi anladık.
CHP için Mustafa Kemal Atatürk ne ifade ediyorsa, AK Partililer için Recep Tayyip Erdoğan, Gülen Cemaati için Fettullah Gülen ve PKK yada siyasi uzantısı HDP için Abdullah Öcalan aynı şekilde ifade ediliyor.
