Evlilik, aslında çiftlerin aileleriyle de evlenmesi anlamına geliyor. Evlilik konusunda geleneksel bir yapıya sahip olan Türkiye’de neredeyse her evlilikte “gelin-kaynana” sorunları yaşanıyor. Gelin-kaynana ilişkisinde, kaynananın gelinden beklentileri oluyor. Burada bazen kötü niyet olmasa da temelde kaynananın da bir zamanlar ‘gelin’ olduğu gerçeği yatıyor. Sorunun kaynağında kişilik yapısı ve tutum da önemli bir faktör. Peki bütün kaynanalar mı böyle? Hayır… Bir şekilde otoriter ve kontrolcü yapıya sahipse, söylenen ‘kötü’ kaynana tipine girme ihtimali yüksek oluyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut “gelin-kaynana” sorununun nedenlerini ve çözüm önerilerini anlattı.

Erkekler sorunu fark etmeli

Bir erkeğin annesi ve eşi arasında problem varsa bu duruma müdahale etmesi gerekiyor. Ancak özellikle sorun anneden kaynaklanıyorsa ve o erkek anneye ‘bağımlı’ ise maalesef sorunu göremiyor ve eşine “Benim annem bir melek, sen abartıyorsun” diye çıkışabiliyor. Kısacası ‘bağımlı’ erkek annesine halen 5 yaşındaki gözüyle bakıyor. Erkekler büyümeli, çünkü büyümeyenlerin eşleri, anneleriyle sorun yaşar.

Kimin rol model olduğuna dikkat edilmeli

Anneler oğullarına karşı daha baskın ve otoriter olunca, babalar pasifleşiyorsa ya da baba zaten pasif bir role sahipse, erkek çocuk sağlıklı bir baba modeli görmüyor. Böyle yetişen bir erkek, ileride annesi eşini rahatsız ettiğinde “Annemdir, yapar” düşüncesiyle hareket edebiliyor ve sessiz kalmayı tercih ediyor. Çünkü babası da zamanında sessiz kalmıştır ve dolayısıyla otoriter olarak görünen anne figürü olmuştur.

Damatlar köprü olmalı


 
Anne ve eşinin arasındaki ilişkiye yön verecek esas kişi, damat. Çünkü ilişkide her iki tarafı da tanıyan biri olarak erkek eş, köprü vazifesi görüyor. Eşin bu görevi layığıyla yerine getirmesi için erkek eş, hesap yaparak dengeyi kurmalı, tercih yapmak yerine çözüm bulmalı.

0-6 yaş arasında sağlıklı iletişim kurulmalı

Yapılan bilimsel araştırmalara göre; anneler, erkek çocuklarına 0-6 yaşlarında alması gereken sorumlulukları vermek yerine kendileri üstlenerek “bağımlı” erkeklerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Evliliğin sorumlulukları ve erkek çocuğun anneye bağımlı olması gelin-kaynana ilişkisini belirliyor.

Gelinlere öneriler

• Henüz flört, söz veya nişan döneminde aile içine çok fazla girmeyin. Aile ile tanışmanın dışında ilişkinizi sadece erkek arkadaşınızla yaşayın.
• Rahatsız olduğunuz bir durumu saygılı bir şekilde ifade edin. Susmak hiçbir zaman çözüm değildir.
• Kaynananızla yaşadığınız bir sorunu eşinize şikayet etmek yerine kaynananızla paylaşın.
• Önyargılardan uzak durun, bu zamana kadar kaynanalar için söylenmiş tüm sözlere perde çekerek kalbinizin sesini dinleyin.

Damatlara öneriler

• Annenize şunu hissettirin; “Kendi hayatınla ilgili kararları sen verebilirsin ancak biz hayatımızla ilgili yardıma ihtiyaç duyduğumuzda sana geliriz.”
• Annenizin de eşinizin de yerinin ayrı olduğunu göz ardı etmeyin. Kritik durumlarda ikisi arasında tercih yapmayın. Her iki tarafı düşünerek durumu çözün.
• “Annem üzülür” kaygılarından uzak durun. Anneniz için her şeyden önce sizin mutluluğunuz gelir.

Kaynanalara öneriler

• İlk evlilik olayı gerçekleştiğinde çiftlere birbirine ve ailelerine alışmaları için zaman verin.
• Oğlunuzun eşini gelin olarak görmeyin.
• Çocuklarınıza fırsat verin, onlar size ve anneliğinize ihtiyaçları olduğunda zaten geleceklerdir.
• Önyargılardan uzak durun, kalbinizin sesini dinleyin.